Etiket arşivi: kent pazarlaması

“Bursa Fasoncu… Çünkü…” (Şehir Aktüel Röportajı-Aysun Karlı)

BURSA FASONCU, ÇÜNKÜ …

Bursa’da son dönemlerde yeni şehir logosu çok tartışılıyor. Bizde iletişim danışmanı Tolga Yücel’e logoyu, şehri, pazarlama kültürünü ve daha bir çok şeyi şeyi sorduk. O dünyadan örnekler verdi, sonra şehre geldi..Saptamaları düşündürücü ve yol gösterici. Usta gazeteci Aysun Karlı’nın kaleminden logo sohbeti…

 

Yazı/ Analiz: Aysun Karlı

BURSA FASONCU….

Yazıya başlamadan önce Bursa Valiliğin internet sitesine tekrör göz attım.
Yeni Ulu Şehir logosuna nasıl yer verdiklerini görmek istedim.
Sağ en altta, yani o logoyu görmek için taaaa derinlere inmek zorundasınız.
Şehir logosunun lansmanınıda takip etmiştim.
İyiydi, güdük kaldı, daha iyi olabilirdi, çok iyi, güzel…
Ve benzeri bir yığın yorum analiz geldi.
Biraz logoyu, birazda şehir pazarlama kültürünü İletişim Danışmanı Tolga Yücel’le buluşup konuştuk.
Tarihi Kozahan’da sıcak 2 simit, çay ve kahve muhabbetimizin öznesiydi malum.
Ne olmalıydı?
Logo yeterlimiydi?
İletişimcileri tatmin etmişmiydi?
Yoksa yaptım oldu muydu?
Vali şehirden giderse logoda gider, tarih mi olurdu?
Kıstasları ne olmalıydı?
Yücel, bir çok markaya yön veriyor, yol haritası çıkarıyor.
Bursa nasıl markalaşırdı, yada İstanbul’ un arkası olarak mı kalırdı?
Aynı jenerasyonun insanıyız aklını kullanan zekasının refleksleriylede dans eden bir guru.
Onca garagara içinde çeşnisi anlamlı, akılda kalıyor.
“iş hedefi yoksa iletişim hedefi olmaz” dedi daha sözcüklerinin başında..
Haklıda.. Evrensel mantık içerisinde yapılabilecekler zor değil.
Ama nasıl ve hangi altyapıyla..
“Şehrin profesyonellik sorunu var” tanımı belki yönetenin hoşuna gitmeyebilir ancak oluşturacağımız marka vaadi yani Ulu Şehri, hangi güven üzerine oturtuyoruz.
“İstişare ve ittifak” tanımı Tolga Yücel’ in ortaya koyduğu mönüden sadece bazı başlıklar.
Konuşma derinlere daldıkça, şehirde genel anlamda yılda harcanan 20 milyon lirayı bulan tanıtım meblağıyla birlikte “Torino Modeli’ni hatırlattı Yücel..
10 yılda 200 milyon lira..
Ver bunun belli bir rakamını Paula Verri’ye… Sonra bak Torino’ya nereden nereye gelmiş, olimpiyatları nasıl almış.. vs, vs vs,,
Sonra izle bak neler oluyor..
Yada kur bir şirket, 1 çok dil bilen genel müdür, pazarlama kökenli, beraberinde özel bir kadro. Dünyanın heryerini dolaşıp izleyip şehre tanımlayıp o kumaşı şekillendirsinler.
Bu aslında benimde başından beri savunduğum ‘şehir pazarlama ofisleri” kültürüyle eş.
Aynen New York’ un, Paris’ in , Londra’nın yaptığı gibi.,.
Üzerinede, sürdürülebilir, tutarlı, yaratıcı bakış açılarıyla al sana marka..
Yada neyi anlatmak istiyorsan..
Ama önce ne şehri olduğuna karar vermeli Bursa.
Tarih mi,kültür mü, turizm mi, sanayi mi?
“Arsa bitti diye turizme geçilmez” görüşünde Yücel..
Sahi geçilir mi?
Dünyanın en önemli ipek merkezlerinden biriyiz..
Tarihsel altyapı harika..
Burnumuzun dibinde dünyanın ilk sayfiye bölgesi Mudanya..
İznik’se başlı başına bir eylem..
Sanırım hepsini doğru analiz edip işlevlerine göre sunmak anlatmak pazarlamak gerekiyor..
Ama bunun içinde çok şeyden kurtulmak gerekiyor..
Onuda şöyle özetliyor Tolga Yücel..
“Bursa fasoncu bir kent”
Bunu kimse üstüne alınmasın…
Payitaht sonrası, bu şehirde oluşan bir kültür..
Bir o dönem birde 40-60 lı yıllarda kurtulmuş bu yapıdan ama sonra yine buna dönmüş..
Yücel “fasonun olmadığı yerde yaratıcılık olur. Yönetim ve oluşma şekli fason. Çünkü fason kendi burjuvasını üretmez” diyor..
Bu durumda şehirde çok tartıştığımız Ulu Şehir kavramıda soyut bir kavram olarak karşımıza çıkıyor..
Sordum..
Dinledim..
Algıladığımı yorumladım..
Tavsiyemse Vali beyin birde bu iletişimcileri dinlemesi..
Lale’nin ötesinede bakmak lazım….